Dürtü Kontrol Bozuklukları
Dürtüler içten gelen bir uyaran olup, canlıların yaşamlarını devam ettirebilmelerinde büyük önem taşır. Örneğin açlık dürtüsü bize kan şekerimizin azaldığını ve enerji ihtiyacımızı karşılamamız gerektiğini hatırlatır. Ancak dürtüler her ne kadar yaşamımız için gerekli olsalar da kontrol altında tutulmadıkları takdirde birtakım sorunlara yol açabilirler. Dürtülerine karşı koymakta zorlanan kişilerde dürtü kontrol bozuklukları görülebilir. Bu tanıyı almış kişiler kendilerine veya bir başkasına zarar verebilecek içsel bir dürtüyle karşılaştıklarında, bu isteğe yenik düşer ve olayın öncesinde giderek artan bir gerginlik hissi yaşarlar. Olay sırasında ise dürtüyü yatıştıracak eylemi gerçekleştirdikleri için haz duyarlar. Ancak çoğu zaman bu tatmin hissi dürtüye yenilmenin etkisi hissedilince yerini derin bir pişmanlığa bırakır. Dürtü kontrol bozukluğuna sebep olan bu döngü çoğu zaman kişilerin özsaygısını ve insan ilişkilerini olumsuz etkilediği gibi sağlığını da tehdit eder.
Dürtü Kontrol Sorunu Yeme Bozukluğuna Sebep Olabilir mi?
Çok fazla bilinmemekle beraber bazı yeme bozuklukları altta yatan bir dürtü kontrol sorunundan kaynaklanır. Özellikle Obezite ve Bulimia Nervosa gibi yeme bozuklukları görülen hastalarda dürtü kontrol bozuklukları mutlaka araştırılmalıdır. Bu hastalar çoğu zaman içten gelen aşırı yeme dürtüsüyle mücadele etmeye çalışır ve başarısız olurlar. Bu dürtü problemi, Obezite ve Bulimia Nervosa’da birlikte görülen aşırı yeme problemini tetikler. Her iki hastalıkta da kişiler periyodik olarak çok fazla miktarda yemek yerler. Örneğin bir oturuşta neredeyse 3 öğüne denk gelebilecek bir porsiyonu yiyebilirler. Bu hastalar genelde doyduklarını hissettiklerinde bile yemeye devam ederler ve hastaların da sıklıkla belirttikleri gibi yemek yerken sanki bilinçlerini kaybetmiş, kendilerini kontrol etme yetileri gitmiş gibi hissederler.
Yapılan araştırmalarda aşırı yeme sorunu olan her 5 kişiden birinde Dürtü Kontrol Bozukluğu görülmüştür. Yine bu araştırmalar göstermiştir ki dürtü bozukluğu yeme bozukluğunu artırdığı gibi aynı zamanda kişilerin genel psikiyatrik sorunlara olan hassasiyetlerini de artırmaktadır. Örneğin; Bulimia Nervosa hastalarında özellikle depresyona sık rastlanır. Bu hastalar aşırı yeme dürtülerine karşı koyamadıklarında pişmanlık olurlar. Bu pişmanlık hissiyle başa çıkabilmek için hastalar yaygın olarak bir takım kompulsif davranışlarda bulunurlar. Buna örnek olarak kendini kusturma, açlık giderici ve laksatif kullanımı gösterilebilir. Bu davranışlar uzun vadede başta mide, yemek borusu ve diş sağlığı olmak üzere tüm sindirim sistemini olumsuz yönde etkiler. Uzun vadede Bulimia hastalarının, kendilerine zarar veren bu döngünün içinde sıkışıp kaldıklarından depresyona yakalanma riskleri de artar. Obezite hastalarında ise bu tip kompulsif davranışlara rastlanmaz ancak bu hasta grubundaki aşırı yemeye bağlı olarak görülen şişmanlık çeşitli kalp- damar hastalıklarına yol açar. Ayrıca bu hastalar dış görünüşleri sebebiyle kendileri hakkında olumsuz düşüncelere sahip olabilirler. Bu da yine depresyon ve çeşitli psikiyatrik sorunlar için ortam hazırlar.
Dürtü Kontrol Sorunundan Kaynaklanan Yeme Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?
Obezite ve Bulimia gibi yeme bozuklukları kişilerin beden ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediğinden uzmanlardan yardım alınması gereklidir. Bu yeme bozuklukları özellikle Dürtü Kontrol Bozukluğu ile birlikte görülüyorsa hastalar ve yakınları için oldukça zorlayıcıdır. Kognitif Davranışçı Terapilerin yeme bozukluğu olan hastalar üzerinde olumlu sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir. Bu hastaları hedef alan psikoterapilerde öncelikli olarak dürtü sorunu ele alınır ve yeme bozukluklarına sebep olan diğer etkenler araştırılır.
Bir cevap yazın