Terapi Türleri
Bireysel psikoterapi, bireyin zorlandığı konu/konular temel alınarak terapistin belirleyeceği yöntemlerin uygulanması ile gerçekleştirilen bir terapi biçimidir. Uygulanan temel yöntemler arasında davranışçı, bilişsel, dinamik, varoluşsal yaklaşımlar sayılabilir.
Bireysel Psikoterapiler
Bireysel psikoterapi danışan ile bir uzman (terapist) arasında temel olarak sözel iletişimin kullanıldığı bir tedavi ilişkisidir.
* Bu ilişkide iki kişi birlikte çalışarak danışanın sorunlarını tanımlamaya ve bunları aşabilecek davranış değişikliklerini oluşturmaya çalışırlar.
* Bireysel psikoterapide sözel olmayan çeşitli etmenlerin de rolü vardır ancak temel olarak psikoterapi sözel bir uygulamadır.
* İki kişi arasında geçen ve taraflardan birinin sıkıntılarını aşmasını amaçlayan her sözel ilişki, bireysel psikoterapi değildir.
* Bireysel psikoterapide yardım arayan kişi ile terapistin rolleri, sınırları ve etkinliklerinin çerçevesi belirlidir.
Online Terapi
Bireysel terapi ofis içinde yüz yüze ya da online olarak devam edebilir. Koronavirüs salgını sonrası online terapi oldukça yaygınlaşmıştır. Online terapi (teleterapi) yüz yüze terapiden farklı olarak, bulunduğunuz yerden terapistinize ulaşmanızı sağlar ve bu döneme özgü yaşanabilecek çeşitli stres, kaygı, depresyon gibi sorunlar nedeniyle profesyonel destek almak ya da pandemiden bağımsız olarak yaşanan tüm psikolojik sorunlar için sağlığı riske atmadan yardım alınabilmesi için güvenli bir yoldur.
Online terapi telefon ya da videolu görüşme şeklinde uygulanabilir. Uzaktan görüşmeyi sağlayan güvenli web uygulamaları kullanılarak profesyonel psikoterapi ortamı fiziksel olarak bir araya gelmeye gerek kalmadan yaratılır.
Aile ve Çift Psikoterapisi
Aile Terapisinde, aile üyeleri arasındaki anlaşmazlıklar ve çatışmalar bir uzman gözetiminde çözümlenir. Aile terapisi, problemlere aile üyelerinin bireysel problemleri olarak değil sistemin problemi olarak bakar. Tedavinin odak noktası aile sistemidir. Aile terapisinde amaç aile içindeki bireyin değişimi değil daha çok ailenin yapısını ve aile içindeki bireylerin birbirleriyle iletişim biçimlerini değiştirmektir.
Bireysel psikoterapi yöntemleri evli kişinin sorunlarının çözümlenmesinde yetersiz kaldığında evlilik terapisi gerekebilir. Evlilik terapisi, eşler arasındaki anlaşmazlıkların, çatışmaların bir uzman gözetiminde çözümlendiği bir süreçtir. Terapinin amacı iletişimi sağlıklı hale getirmektir. Çiftlerin uzlaşmazlıklarını çözebilme yeteneği ve isteği ilişkinin sağlıklı şekilde devam etmesini etkiler. Eşlerin terapi ortamında hazır bulunması sağaltımın sağlanabilmesi için gerekli olan şartlardan birisidir.
Grup Terapisi
Grup Psikoterapilerinde benzer sorunları olan kişilerin birlikte olması anlaşılmayı, paylaşımı ve empati gelişmesini sağlar. Çeşitli paylaşımlar ve anlaşılmanın yanında grup olgusu hem duygu ifadesine fırsat verir hem de olumlu savunma düzeneklerinin gelişimini kolaylaştırır. Yalnızlık duygusunu azaltır, aynı durumda farklı yaklaşımlar, yeni çözüm arayışı ve yöntemlerin geliştirilebilmesini kolaylaştırır.
Gruplar genellikle haftada bir kere 7-14 kişinin katılımıyla gerçekleşir. Bireysel terapilere göre avantajları, kişinin sorun alanlarını grup içinde paylaşması, topluma uyum güçlüklerini somut olarak kavraması, bunları düzeltme yollarını yine grup içinde araştırıp bulmasıdır.
Özellikle çeşitli fiziksel hastalıklarda, benzer fiziksel hastalığı olan ve ortak işlev kaybı tanımlayan hastalardan oluşan gruplarda yararlı sonuçlar bildirilmiştir. Hastaların baş etme stilleri değerlendirilir. Duygu ifadesi, iletişim ve toplumsal ilişkiler cesaretlendirilir.
Grup tedavilerinin şu noktalarda yararlı olduğu görülmektedir:
* Tek başına olmama duygusu
* Anlaşılabildiği duygusunun gelişmesi
* Gerçekçi bilgilendirme
* Empati gelişimi
Kognitif (Bilişsel) Psikoterapi
Kognitif psikoterapi bireyin düşünce yapısını ve kognisyonlarının (biliş) davranış ve duygu üzerindeki rolü ve etkisini temel alır. Tedavinin amacı da bu kognisyonların ve kognitif hataların, hasta tarafından fark edilmesi, değiştirilmesi ve düzeltilmesidir. Kuşkusuz erken çocukluk yaşantıları bu düşünce şekillerini etkilemektedir. Tedavide hastanın basmakalıp otomatik düşünceleri ile tutumlar arasındaki ilişkide odaklaşır. Kendini çaresiz algılayan kişide depresyon gelişimi kolaylaşacaktır. Bu uygulama aktif, yapılandırılmış, eğitici, öğretici bir tedavi yöntemidir.
Depresyon örneğinde, kişinin kendisini, çevresini, geleceğini olumsuz algılaması depresyon gelişiminde temel oluşturur. Olumsuz düşünceler, olumsuz duygulara ve uyuma yönelik olmayan davranışlara yol açmaktadır. Kişi, erken deneyimlerin geliştirdiği inanç ve varsayılarını kullanarak ve çeşitli bilişsel hatalar yaparak işlevsel olmayan çıkarımlar yapmaktadır. Herhangi bir deneyim uyaran görevi görür ve olumsuz otomatik düşünceler gelişir. Böylece depresyon tablosu ortaya çıkar. Kişi, kendini çaresiz ve geleceğini olumsuz algılar.
Depresyon gelişiminde rolü olan bilişsel hatalar şunlardır:
* Keyfi çıkarsama (doğrudan sonuca varma)
* Seçici soyutlama (belirli noktalara odaklanma)
* Aşırı (olumsuz) genelleme
* Abartma ve küçümseme
* Kişiselleştirme
* Mutlak (kesin/katı) düşünce
Bu otomatik düşünceler işlevsel olmayan tutumlara yol açmaktadır.
Kognitif Psikoterapi;
* Bilgi verme
* Durumu gerçekçi değerlendirme
* Olumsuz algıları düzeltme
* Alternatif çözümler ortaya koyma
* Sorunları alt basamaklara indirgeyip, muhtemel diğer çözümleri ortaya koymak gibi süreçleri içerir.
Özetle; basit anlamıyla kognitif psikoterapi, uyuma yönelik olmayan düşünce süreçlerini ve olumsuz düşünce sistematiğini hedefler. Fiziksel hastalıklarla ve özellikle kanser hastalarıyla yapılan çalışmalar ve deneyimler, eşlik eden depresyonda kognitif terapinin oldukça etkin olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca akut stres durumunda, travma sonrası stres bozukluğu ve diğer anksiyete bozukluklarında ve birçok başka psikolojik bozuklukta başarı ile uygulanmaktadır.
Bir cevap yazın